6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUA GÖRE SONRADAN DOSYAYA SONRADAN DELİL SUNMA
GENEL OLARAK
Türk hukukunda mahkemelerde beş aşama bulunmaktadır. Bunlar dilekçelerin teatisi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamalarıdır. Konu başlığı olan dava delil sunma 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzenlenmiştir. Türk hukukunda delillerin sunulması için belirlenen son aşama davanın basit yargılamaya mı yoksa yazılı yargılamaya mı tabii olduğuna göre değişmektedir. Bu genel kurala göre dilekçeler teatisinin sonunda davaya iki istisna haricinde delil sunulamamaktadır. Aşağıda genel kurala ait sürelerden ve bahsedilen iki istisnadan bahsedilecektir.
YAZILI YARGILAMA VE BASİT YARGILAMADA DELİL SUNMA
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre yazılı yargılamaya tabii olan bir uyuşmazlık için açılan davada delillerin sunulması için son aşama davacı taraf için cevaba cevap, davalı taraf için ise cevaba cevap dilekçesine yazılan son cevap dilekçesinin gönderilmesi olarak belirlenmiştir. Bu dilekçelerin gönderilmesinden sonra kural olarak dosyaya farklı bir delil sunulması yasaktır.
YAZILI YARGILAMADA SONRADAN DELİL SUNMA
HMK madde 119’da yazılı yargılamaya ilişkin dava dilekçesinin içeriği düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği” 119/1-f bendinde düzenlemiştir. Yine aynı maddenin 2. Fıkrasında ise dilekçede eksik olabilecek kısımların sonradan tamamlanabilmesi için ek süre talep edilebileceği yazılsa bile bu fıkrada (f) bendi bulunmamaktadır. Bu da eğer delil sunulmazsa veya unutulursa daha sonra delil eklenemeyeceği anlamına gelmektedir. Dava dilekçesinde de cevap dilekçesinde de aynı durum geçerli olacağından iki tarafın da dilekçelerine delil sunulmasını unutmaması gerekmektedir. HMK madde 136’da ise yazılı yargılama usulüne ait olan ikinci dilekçelerin sunulması düzenlenmiş olup 119’uncu maddenin ikinci dilekçelere de kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
Dava açılacakken taraflar dilekçelerinden bahsedip, ilgili belgelerin elde edilmesi için süre isteyebilir. Delillerin daha sonra elde edileceğinin dilekçede yer alması durumunda hakim iki haftalık kesin süre verecektir. Bu süre içerisinde delilleri mahkemeye sunulması gerekmektedir. Eğer bu süre içinde sunulmazsa tarafların delile dayanmaktan vazgeçmiş olduğu HMK madde 139’da düzenlenmiştir.
BASİT YARGILAMADA SONRADAN DELİL SUNMA
Basit yargılama usulünde, yazılı yargılama usulünün aksine cevaba cevap ve cevaba cevapa cevap dilekçesi sunulmaz. Dolayısıyla sonradan delil sunulması ilk dilekçelerin verilmesiyle kural olarak yasaklanır. Yasal süresi geçtikten sonra delil sunmak mümkün olmayacaktır. Bu sebeple basit yargılama usulünde sunulan dilekçeler çok önemli olmaktadır, zira davanın gidişatını önemli ölçüde etkilemektedir.
SONRADAN DELİL SUNMA İBRAZI
Tarafların sonradan delil gösterebilmelerini düzenleyen madde HMK madde 145’tir. Buna göre “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.” Bu hükme göre taraflar geciktirme amacı taşımayan veya söz konusu delilin taraf kusurundan kaynaklanmayan bir nedenle ileri sürülememesi durumu varsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir demektedir. Bu hükme göre mahkemeyi uzatma amacı taşımayan deliller sonradan mahkeme önüne getirilirse hakim dinlenilmesine, göz önünde bulundurulmasına karar verebilir. Örnek vermek gerekirse delil dava açıldıktan sonra olan bir olaya ait olabilir veya karşı taraf bir delili saklıyor ve saklanan bu delil yeni açığa çıkmış olabilir. Ya da olay önceden gerçekleşmiş olsa bile delil ortaya çıkmış olabilir. Bu ve benzeri olaylarda tarafların kusuru olamayacağından delil tahkikat aşamasında da ileri sürülebilecektir. Sonradan delil sunma süresi tahkikat aşamasının sonuna kadardır. Tahkikat aşamasının bitiminden sonra dosyaya sonradan da delil sunulamayacaktır.
İSTİNAF AŞAMASINDA SONRADAN DELİL SUNMA
Delil ibrazı ilk derece mahkemesine sunulur. İstinaf aşamasında sonradan delil ibraz etmek mümkün değildir. İstinaf mahkemelerinin amacı ilk derece mahkemelerinin kararlarının hukuka uygunluk açısından denetlemektir. Yargılamayı baştan yapamaz.
DELİL LİSTESİNİNDE UCU AÇIK İFADE KULLANMAK
Delil listesini mahkemeye sunarken “ve sair deliller, ilgili deliller vb.” ifadeler kullanmak hakim tarafından nazara alınmayacaktır.
TANIK LİSTESİNDE YER ALMAYAN TANIK LİSTESİ
Tanıkların dinletilmesi HMK madde 240’2’de “Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.” şeklinde hüküm konulmasına karşın HMK madde 145’te düzenlenen “…bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa…” ibaresi gereği sonradan dinletilmek istenen tanık eğer yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa ve tanığın dinletilmek istenildiği gün mahkemede hazır bulunursa ve ayrıca hakim de tanığın dinlenmesinde hukuki yarar gözetirse tanık listesinde yer almayan tanık dinletilebilecektir.
YASAL SÜRESİ İÇİNDE DELİL GÖSTERMEMEK
Dilekçelerin teatisi aşamasındaki sürelerin içinde delil gösteremeyen fakat ek süre verilmesi halinde delili gösterebileceğini düşünen kimse ilgili delili daha sonra sunabileceğini mahkemeye belirtirse, hakim tarafından 2 haftalık kesin süre içinde delilini mahkemeye sunabilecektir. Kesin süre verilmesi durumunda ek süre talebinde bulunulamayacaktır. Delilini kesin süre içerisinde mahkemeye sunamayan kimse delil sunmaktan vazgeçmiş sayılacaktır. Bu süre kesin süre olarak değil de ek süre olarak verilirse ise yargılamayı kötü niyetli olarak uzatma amacı taşımadığı takdirde delil mahkemeye getirilene dek hakim kararıyla süre uzatılabilecektir. İlgili delilin de mahkemeye bir an önce sunulması gerekecektir.
DAVAYA ISLAH YOLUYLA DELİL SUNULMASI
Davanın ıslahı, yargılama taraflarının usule ilişkin olarak yaptığı işlemlerinin, gerekli giderleri karşılamak koşuluyla, kanunda belirtilen süre içerisinde ve usulüne uygun olarak tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal yoldur. Islahın amacı yargılama sürecinde süre ve şekil eksikliğinden kaynaklı olarak ortaya çıkabilecek hak kayıplarını önlemektir. Islah yoluyla kanıtlarını sunan taraf yeni kanıt gösterebilir. Ancak ıslahla ikinci bir tanık listesi verilemez. Islaha iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının başladığı andan itibaren tahkikat aşaması sonlanıncaya kadar başvurulabilir.